6 Mart 2013 Çarşamba

KURAN YETERLİDİR

Onlara ayetlerimiz apaçık belgeler olarak okunduğunda, Bizimle karşılaşmayı ummayanlar, derler ki:''Bundan başka bir Kuran getir veya onu değiştir.'' De ki: "Benim onu kendi nefsimin bir öngörmesi olarak değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben, yalnızca bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime isyan edersem, gerçekten ben, büyük günün azabından korkarım." (Yunus Suresi, 15)

Bundan 1400 sene önce Allah , Peygamberimiz Hz.Muhammed s.a.v'e tüm insanlığa yol gösterici bir rehber olarak Kuran-ı Kerimi indirmiştir.Rabbimiz Kuran da bir çok ayette Kuran'ın eksiksiz olduğunu , Kuran da her şeyin çeşitli biçimlerde açıklandığını ve Kuran'ın yeterli olduğunu bildirmiştir.Dinin kaynağı Kuran dır , din Kuran dan öğrenilir.Yüce Allah Kuran'ın yeterli olduğunu bir ayetinde şöyle bildirmektedir ;

KENDİLERİNE OKUNAN BU KİTABI SANA GÖNDERMİŞ OLMAMIZ ONLARA YETMİYOR MU? Elbette inanan bir topluluk için onda rahmet ve ibret vardır. (Ankebut Suresi, 51)

Ancak günümüzde bazı Müslümanlarda Kuran'ın (haşa) eksik olduğu , Kuran'ın her şeyi açıklamadığı , Kuran'ın anlaşılamaz olduğu , Kuran'ı anlamak için çok iyi arapça bilmek gerektiği gibi yanlış düşünce ve kanılar oluşmuştur.Halbuki Yüce Rabbimiz Kuran'ı insanlara yol gösterici bir rehber olarak ve anlamaları için her insanın anlayacağı şekilde açık ve kolay anlaşılır olarak indirmiştir.Ayetlerde bu şöyle haber verilir ;

 Biz Kitabı sana, her şeyin açıklayıcısı, Müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik. (Nahl Suresi, 89)

 "... Biz Kitap'ta hiçbir şeyi noksan bırakmadık, sonra onlar Rablerine toplanacaklardır." (Enam Suresi, 38) 
 

Bir başka ayette de şöyle bildirilir ;

 Böylece Biz onu Arapça bir Kuran olarak indirdik ve onda korkulacak şeyleri türlü şekillerde açıkladık; umulur ki korkup-sakınırlar ya da onlar için düşünme (yeteneğini) oluşturur. (Taha Suresi, 113)

Ayetlerde de bildirildiği gibi her Müslüman eğer ben Müslümanım diyorsa dini ilk olarak Allah'ın kitabı Kuran dan öğrenmek zorundadır.Dini kulaktan doğma bilgilerle ya da anneden babadan veya çevresinden öğrendiği şekilde yaşamak doğru değildir.İslamın kaynağı Kuran dır.Allah'ın emirleri , yasakları , haram kıldıkları , helal kıldıkları yani kısaca Allah'ın hükümleri Kuran da belirtilmiştir.Bunun dışında bazı art niyetli kişilerin haramlar helaller belirlemesi , Kuran da hiç bir şekilde yeri olmayan şeyleri dinin emri olduğunu idda etmesi samimi bir Müslümanı etkilememelidir.Bu bir ayette şöyle bildirilir ;

 Ey iman edenler, Allah'ın sizin için helal kıldığı güzel şeyleri haram kılmayın ve haddi aşmayın. Şüphesiz Allah, haddi aşanları sevmez.” (Maide Suresi, 87)

Dillerinizin yalan yere nitelendirmesi dolayısıyla şuna helal buna haram demeyin. Çünkü Allah'a karşı yalan uydurmuş olursunuz. Şüphesiz Allah'a karşı yalan uyduranlar kurtuluşa ermezler. (Nahl Suresi, 116)


Kuran'ı yeterli görmemek ve hatta Kuranı anlayamayız diyerek hiç okumamak , Kuran'ı inkar etmek ve Allah tan  başka bir hüküm koyucu aramaktır.Allah tan başka hüküm koyucu aramakta şirktir.Müslümanların bu duruma düşmemesi için Allah Kuranda şöyle uyarır ;

 Allah'tan başka bir hakem mi (hüküm koyucu mu ) arayayım? Oysa O, size Kitabı açıklanmış olarak indirmiştir. Kendilerine Kitap verdiklerimiz, bunun gerçekten Rabbinden hak olarak indirilmiş olduğunu bilmektedirler. Şu halde, sakın kuşkuya kapılanlardan olma. Rabbinin sözü, doğruluk bakımından da, adalet bakımından da tastamamdır. O'nun sözlerini değiştirebilecek yoktur. O, işitendir, bilendir. (Enam Suresi, 114-115)

 Toplumun genelinde insanlar dini Kuran dan değilde anne baba veya çevresinden duyduğu kadarıyla bilir ve yaşar.Kuran'ı  sadece arapça bilen birinin ve 'hocalık' vasfına sahip kişilerin anlayabileceği düşüncesindedirler.Bu sebeble Kuran da helal kılınan şeylerin haram olduğu , haram kılınan şeylerinde helal olduğunı sanırlar.Nitekim bu cahillik , Allah'ın kitabını okumamanın ve Kuran'ı rehber edinememenin bir sonucudur.Örneğin toplumda genellikle tutucu olarak tanımlanan bazı 'İslami cemaatler' den kaynaklanan  müziğin haram olduğu kanısı vardır.Ha keza altın ve ipeğinde haram olduğu varsayılır.Müslüman birisinin müzik dinleyemeyeceği  ,resim yapamayacağı , sanatla ve bilimle uğraşmaması gerektiği gibi dinden uzak çarpık bir din anlayışı oluşmuştur.Halbuki haramlar ve helalleri yanlızca Rabbimiz koyar.Hüküm koyucu yanlızca Allah'tır.Allah bunu ...Allah'tan başka bir hakem mi arayayım?..(enam suresi 114) ayetiyle haber vermiştir.Kuran da hiç bir şekilde haram kılınmamış olan bir şeyin haram olduğunu idda etmek Allah adına hüküm koymaktır , Allah'a şirk koşmaktır.Müziğin haram olduğuyla ilgili hiç bir ayet yoktur.Ancak bazı kimseler ' ayet yok ama hadis var' diyerek bu duruma karşı çıkarlar.İşte bu tepki Kuran'ı yeterli görmemekten  kaynaklanan bir durumdur.Canımız Peygamberimiz hiç bir şekilde Kuran'a muhalif hareket edemez çünkü Kuran ilk olarak ona indirilmiştir ve Kuran'ı en güzel yaşayan , Alah'ın hükümlerine en titiz , Kuran en güzel ve en doğru şekilde anlayanda Peygamberimizdir.Dolayısıyla hadis diye bildirilen haberlerin Peygamberimize mi ait olduğu yoksa uydurmamı olduğu Kuran'a kıyasla öğrenilebilir.Peygamberimizin hadisleri Kuran'a uygunsa o Peygamberimize aittir , Kuran'a zıt ise o uydurmadır ve Peygamberimize bir iftiradır.Sahih kabül edilen Sahihi Buhari gibi hadis kitapların da kadınları aşağılayan , kadınları buçuk gören , namaz kılmayanın öldürülmesi gerektiğini söyleyen vs. Kuran ahlakına tamamen zıt ve Peygamberimizin hiç bir şekilde söylemeyeceği uydurma hadisler mevcut.Altın ve ipek Kuranda hiç bir şekilde haram kılınmadığı gibi cennet süsleri olarak bildirilmiştir ;

'' Adnen cennetleri (onlarındır); oraya girerler, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler. Ve orada onların elbiseleri ipek(ten)dir.'' (Fatır Suresi 33)



Kuran'ın yeterli görülmediği bir ortamda dinde yeri olmayan ancak dinin emri olduğu  zannedilen yanlış inançlar,hurafe ve bidatler ortaya çıkıyor.Ahirzaman da Kuran'ın terk edilceğini Allah Kuran da Peygamberimizin duasıyla yer vermiştir ;

 Ve elçi dedi ki: "Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kur'an'ı terkedilmiş (bir kitap) olarak bıraktılar."(Furkan Suresi 30)

 İmam Rabbani'nin Mektubat-ı Rabbani adlı eserinde bildirilen bir hadisde de ahirzamanda gelecek olan Hz.Mehdi as'mın insanları Kuran'a uymaya davet ettiğinde insanların bu duruma tepkilerini şöyle haber verir;

 “Geleceği vaad edilen Hz. Mehdi (a.s.) dinin tervicini (değerini artırmayı), sünnetin ihyasını (yeniden canlandırmasını) murad ettiği (istediği) zaman; bid'at ehl-i ile ameli adet edinen, hasene zannı ile dini karıştıran (dinin aslında, özünde olmayan şeyleri, dinin emri olduğunu zanneden bazı insanlar) hayretle söyle diyecektir: BU KİMSE (HZ. MEHDİ (A.S.)) DİNİMİZİ KALDIRMAK VE ŞERİATIMIZI İZALE (MAHVETMEK) İSTİYOR.” 

(Mektubat-i Rabbani, 1/535)

Muhyiddin Arabi hazretleride bu durumu şöyle bildirilir ;

 “Onun (Hz. Mehdi (as)'ın) döneminde din tamamen rey'den arınmış olarak eski hüviyetini kazanacaktır. VERECEĞİ BİRÇOK HÜKÜMLERDE ULEMANIN MEZHEPLERİNE MUHALEFET EDECEKTİR. BUNDAN DOLAYI ONDAN (HZ. MEHDİ (A.S.)'DAN) UZAK DURACAKLARDIR. Zira zanlarına göre, gerçekten Allah imamlarından sonra bir müçtehid bırakmadığını kabulleneceklerdir...” (Muhyiddin Arabi, "Futuhat-El Mekkiye", 66. bab, c. 3, s. 327- 328)

Kuran yeterlidir.Allah Kuran da her şeyi açıkladığını bildirmektedir.Kuran ahlakı insanın fıtratına uygun olarak yaratılmış tek yaşam biçimidir.Din bazı çevrelerin idda ettiği gibi zor ve karmaşık değil kolay ve açıktır.Samimiyet , hoşgörü,sevgi ve barış Kuran'ın emridir.Kuran Müminlere rehber ve yol gösterici olarak indirilmiş bir kitaptır.Dolayısıyla samimi bir Müslüman Kuran'ın dışında başka bir kaynak aramaz ve Kuran ahlakını en güzel bir biçimde yaşamaya çalışır.Kuran iyiliği ve güzel olan herşeyi emreder.Kötü olan herşeyide yasaklar.Kuran sevgiyi ,barışı ,sanatı,bilimi,hoşgörüyü,adaleti emreder.Müslümanlarda hayatlarını Kurana göre yaşar.Her an Kuran ile beraberdirler.Her olayda Rabbimizin Kuranda müminlerin davranışları bildirdiği ayetlerine göre hareket eder.Allah ahirette sadece Kuran dan sorguya çekileceğimizi bir ayette şöyle haber vermiştir ;

 Ve şüphesiz o (Kur'an), senin ve kavmin için gerçekten bir zikirdir. Siz (ondan) sorulacaksınız.(Zuhruf Suresi 44)